ÇOCUK VE OYUNCAK

ÇOCUK VE OYUNCAK

İzliyor şaşmaz düzeninde

Gece ve gündüz birbirini

 

Kapının önünde duran çocuk

Habersiz bütün bunlardan

 

Hayat akıyor durmaksızın

Onun içinden ve dışından

 

Ataol Behramoğlu’nun ‘’Kapının Önünde Duran Çocuğa Gazel’’ isimli şiirinde belirttiği gibi çocukluk döneminde hayatın her anında olduğu gibi gece ve gündüz birbirini takip ederek yaşam devam ediyor ve her anımızı etkiliyor. Özellikle çocukluk döneminde çocuğun gelişiminin şekillenmesinde kendi tercihi olmadan seçilip verilen oyuncakların ve yanında konuşulanların payı büyük.

Ebeveynler oyuncağı bir oyalayıcı araç olarak görürken aslında oyuncağın çocuğun kişiliğinin ve dünyasının şekillenmesinde çok önemli bir araç olduğunu unutuyorlar. Çocuk huysuzlaştığında, etrafındakilere rahatsızlık verdiğinde ebeveynler hemen bir sepet dolusu oyuncağı çocuğun önüne döküp, çocuğa “haydi bakalım oyna” derler.

O sepetteki oyuncaklar ne kadar bilinçli bir şekilde seçilmiş? Çocuğun psikososyal gelişimindeki payı nedir?

Bilinçli ebeveynler bu konularda çok dikkatli bir yaklaşım sergilerken diğerleri genelde oyalamaya odaklı bir yaklaşım sergiliyor.

Konunun uzmanları bu konuda şu uyarıyı yapıyor: “Çocuk gelişiminde oyun ne kadar önemliyse oyun oynamasına yardımcı olan materyaller de o kadar önemli. Gelişim süreci boyunca çocuğun hareketlerine düzen getiren, zihinsel, bedensel ve psikososyal gelişimlerinde yardımcı olan, hayal gücünü ve yaratıcı yeteneklerini geliştiren tüm oyun malzemelerine oyuncak denilebilir. Çocuğun yaratıcılığını geliştiriyor olması iyi bir oyuncakta olması gereken en önemli özelliktir. Oyuncaklar, çocuğun yaratıcılığını ve seçme, değerlendirme duygusunun gelişmesini sağladığı gibi kendi kendine karar verebilme becerisini kazanmasına da yardımcı olur. Oyuncaklar, çocukların eğlenceli vakit geçirmesini sağlar, renk, boyut, şekil gibi kavramları öğrenmelerine de imkân tanır. Merakını gidermesine ve tatmin olmasına yardımcı olur. Çocuk oyuncağı kırarak, bozarak, tekrar bir araya getirmeye çalışarak merakını giderir. Bozup, yeniden yaptığı oyuncaklar sayesinde yaratıcılığını geliştirir.”

Oyuncak seçiminde çocukların gelişim dönemlerine dikkat edilmelidir.

Bu konuda da uzmanlar uyarıyor: “Çocukların yaşına uygun oyuncağı seçmek son derece önemli. Oyuncak seçiminde çocukların gelişim dönemlerinin bilinmesi ve gelişim becerilerine uygun oyuncakların seçilmesi gerekiyor. Oyuncak alırken oyuncak hakkında çocuğun da fikrinin alınması gerekiyor.”

Fotoğraftaki çocuğa baktığımda bu çocuğa bir oyuncak üzerinden daha küçük yaşta olmasına rağmen bir meslek empoze ediliyor. Üniformanın ve silahın sert bakışlı olmayı gerektirdiği öğretilmiş ve kendisine insanların üzerinde sert, çatık bakışlarla hakimiyet sağlanabileceği öğretilmiş. Bu son derece yanlış bir yaklaşım. Çocuğun psikososyal gelişimini ileride olumsuz etkileyecek bir yaklaşım var bu fotoğrafta. Üniformanın, silahın sertlik ve çatık kaşlı olmayı gerektirmediği öğretilmeli, silahın saldırmak için değil savunmak için var olması gerektiği anlatılmalı.

Bu çağın bireyinde en çok aranan özellikler olan hayal gücünü ve yaratıcılığını geliştirecek oyuncaklar seçilmeli. Şiddeti ve sertliği değil, sevgiyi ve paylaşımcı olmayı, zekasını geliştiren, sosyal olmasını sağlayan oyuncaklar seçmeliyiz.