EFSANE BOKSÖR ‘’MUHAMMED ALİ‘’

EFSANE BOKSÖR ‘’MUHAMMED ALİ‘’

Hayatımızdan bir yıldız kaydı. Dünya boksunun efsane ismi, eski ağır sıklet dünya şampiyonu Muhammed Ali, 74 yaşında hayatını kaybetti.
Muhammed Ali gerçekten bir efsane. Günlerdir yazılı ve görsel medya Muhammed Ali’ye yer veriyor. Kendisinin “Antrenmanların her saniyesinden nefret ediyordum… Fakat kendi kendime ‘vazgeçme’ dedim… Şimdi sıkıntı çek ve hayatının geri kalanını bir şampiyon olarak yaşa.” cümlesi bir insanın nasıl efsane bir isim olabileceğini ve başarının çalışmakla gerçekleşebileceğini herkese göstermekte. Muhammed Ali, hiçbir başarının tesadüf olmadığını gençlere bu sözlerle anlatan ve iyi bir rol model olarak çocuklarımıza anlatmamız gereken kalıcı, gerçek bir yıldız.
Asıl adı Cassius Marcellus Clay Jr. olan efsanevi boksör, 1964’te İslam dinini seçerek Muhammed Ali adını almıştı. 12 yaşında boksla tanışan, 29 Ekim 1960 tarihinde profesyonelliğe adım atan ve kariyeri boyunca yaptığı maçların yalnızca 5 tanesini kaybeden Muhammed Ali’yi, Dünya Boks Konseyi, 2012’de ‘boksun kralı’ olarak ilan etmişti.
1964, 1974, 1978 yıllarında olmak üzere dünya ağır sıklet boks şampiyonluğunu 3 kez alan Muhammed Ali, bu unvanını rakipleri karşısında 19 kez korumayı başarmıştı.
“Vietnamlılar bana hiçbir kötülük yapmadılar ki onlarla savaşayım.” diyerek haksız bir savaşa karşı çıkan, Vietnam Savaşı’na gitmeyen Muhammed Ali, bu hümanist tavrının bedelini çok ağır ödedi. Muhammed Ali, 5 yıl hapis ve 10 bin dolar para cezasına çarptırılmış, 1967-1970 yılları arasında bokstan men edilmişti. Ama o azmederek bir yıldız olma yolunda bütün engelleri aşmasını bildi.
Bu topraklarda yaşı 40’ın üzerinde olan insanlar için Muhammed Ali, haksızlıklara karşı çıkan, asla unutulmayacak, müstesna bir isimdir. Vefatını öğrendiğimde kendimi çok yakın bir aile bireyini kaybetmiş gibi hissettim. Zihnimde bir yolculuk yaparken; çocukluğumda sabaha karşı uyanıp, Muhammed Ali’nin maçlarını izlediğim zamanlar, bir film şeridi gibi gözümün önünden geçti. Muhammed Ali’yi o yıllarda izlerken; çok heyecanlandığımı, adeta tarihi bir duruma tanıklık ettiğim duygusuna kapıldığımı hatırladım.
Kilometrelerce uzaktan televizyon ekranın karşısında başarısı için dua etmek ve başarısıyla gurur duymak tarif edilemeyecek bir sahiplenme duygusu. Bu sahiplenme duygusunu hepimizde yaratan düşünceleri ve inandığı davasına her şeye rağmen sahip çıkmasıydı. Bu gün yanı başımızdaki başaran insanlarımız için neden bu duyguyu bu kadar derinden hissetmediğimizi, birbirimize kin ve nefret dolu bakışımızı sorgulamamız gerektiği inancındayım.
Sıra dışı bir insandı, mücadeleyi çok seviyordu, olağanüstü bir boksördü, çok karizmatik, renkli ve etkileyiciydi. Muhammed Ali ile ilgili mesaj yayınlayan ABD Başkanı Barack Obama, mesajında: “Bu evrendeki herkes gibi ben ve Michell de Muhammed Ali’nin yasını tutuyoruz. Ama aynı zamanda onu tanıdığımız için Allah’a şükrediyoruz” dedi.
Fotoğrafa baktığım zaman bir mücadele insanını görüyorum. “Kelebek gibi uçar, arı gibi sokarım” diyen Muhammed Ali, munis bir insan olmakla birlikte haksızlıklara tahammülü olmayan birisi olduğunu ifade etmişti. Günümüzün haksızlık okyanusuna dönüşen dünyasında itiraz sahibi olan insanların, Muhammed Ali’nin yaşam felsefesinden öğreneceği çok şey var…
On iki yaşında bir çocuğun boksa başlaması neden okumadığını da bizlere sorgulatmalı. Okul yıllarında başarısız olan çocuklarda okul ile ilgili baskı uygulayıp ısrarcı olmak yerine yeteneğinin farkına varıp doğru yere yönlendirmek tıpkı Muhammed Ali gibi efsane isimlerin devamlılığını getirecektir. Sporda veya diğer yetenek gerektiren alanlardaki çalışmalarda başarı, zekânın ve sosyalliğin harmanlanmasıyla ortaya çıkmaktadır. Çocuklarımızın yeteneklerini keşfetmekte gecikmemeliyiz, başarısızlıkta ısrarcı olmayıp yeni arayışlarda bulunmalıyız.
Muhammed Ali, hiçbir başarının tesadüf olmadığını gençlere sözleriyle anlatan, yaşam şekliyle de iyi bir rol model olarak çocuklarımıza anlatmamız gereken kalıcı, gerçek bir yıldız.
Bu toprakların çocukları, Muhammed Ali’yi çok sevdi… İnandığına sahip çıkması ve duruşu hayat yolunda rehberimiz olmalı. Allah rahmet eylesin.