ÜRÜN VERMEK

ÜRÜN VERMEK

Benden ayrılınca kin ve buğuzum

Herkese güzellik gösterir yüzüm

Topraktır cesedim güneştir özüm

Hava yağmur uyandırır hislerim

 

Aşık Veysel Şatıroğlu’nun ‘’Aslıma Karışıp Toprak Olunca’’ isimli şiirinde belirttiği gibi güneş, hava ve yağmur insanı nasıl uyandırıyorsa toprağı ve toprağa ekileni de aynı şekilde uyandırıyor ve güzel ürünler sunuyor. Üretmek, doğurmak, eser vermek zor bir şey olduğu için “Armut piş, ağzıma düş” diyenler bunun ne demek olduğunu bilmezler ve özünde bilmek gibi bir dertleri de yok.

Ürün; doğadan elde edilen, üretilen yararlı şey, eser, bir tutum ve davranışın ortaya çıkardığı sonuç, türlü endüstri alanlarında ham maddelerin işlenmesiyle elde edilen şey olarak tanımlanıyor. Çalışmak ve çabalamanın sonucunda ortaya ürün çıkar. Her canlının bir amacı ve hedefi var ve bu nedenle de mücadele eder, emek harcar.

Üretmek, insanın kişiliği ve mutluluğu açısından son derece önemli olduğu için mutluluk ile çalışmak ve üretmek arasındaki ilişkiyi araştıran çalışmalar ortaya çok çarpıcı sonuçlar koyuyor.

Barem Research tarafından yapılan Global Mutluluk Araştırması’na göre, dünya çapında mutluluk oranı yüzde 40 civarında, yani genel olarak mutluyuz. Türkiye’de bu oran dünya ortalamasının biraz altında, fakat o kadar da mutsuz sayılmayız. Araştırmaya göre, Türkiye’de mutluluk oranlarını yükselten kesim ise, genel olarak çalışan bireyler. Söz konusu araştırmada Türkiye’de çalışan bireylerin, emekli ve işsiz bireylere göre daha mutlu oldukları görülmüş.

Konunun uzmanlarına göre; “çalışan insan mutludur. Çünkü günümüzde, Maslow’un belirttiği gibi, sadece fiziksel ve güvenlik ihtiyaçlarımızı giderecek parayı kazanmak için çalışmıyoruz. Bugün, temel ihtiyaçlarımızın çoğu karşılanmış durumda; birçoğumuzun o ya da bu şekilde karnını doyuracak aşı, başını sokacak evi, hatta sosyalleştiği bir çevresi bulunuyor. Peki ya geri kalan diğer ihtiyaçlar? Kabul görme, öz saygı ve benlik ihtiyaçları, işte bunlar çalışarak kazanılıyor. Bireyler, bu manevi-insani ihtiyaçlarını gidermek için kişisel hedeflerini belirliyor ve bu yönde hareket ederek sürekli olarak kendilerini geliştiriyorlar. Hep daha iyisi için çabalayan, üreten insan işe yaradığı duygusu ile mutlu oluyor ve böylece süreç tamamlanmış oluyor. İnsanlar neden çalışır? Ekonomik çıkar sağlamanın yanında, bir yere ait olma, sosyalleşme, başkaları için faydalı bir şeyler üretme, kendini kanıtlama, sağlıklı ve mutlu hissetme ihtiyaçları için…”

Fotoğrafa baktığım zaman henüz 1 yaşını doldurmamış bir meyve ağacını ve dalındaki ilk meyveyi, ona emek veren, güneşin altında kalmaktan simsiyah olmuş eliyle üreticiyi görüyorum. Emek ve sevgi işin içinde olduğu zaman toprağın ve doğanın nankör olmadığına da tanık oluyorum.

Kalıcı, sürdürülebilir bir mutluluğun yolunun çalışmak ve ürün vermekten geçtiğini unutmamalıyız.