YAŞLILAR YOL GÖZLER

YAŞLILAR YOL GÖZLER

Evde yalnızlığı noktalayan insan nefesi,

akşam kapıda karşılayan yavuklu busesi,

sevdalı bir elin tende gezmesi,
nice adağın ardından çınlayan çocuk sesi bayramdır.
Alnı açık yaşlanmak bayramdır;

ulu bir çınar gibi ayakta ölebilmek bayram..
Bunların kadrini bilirseniz, kıymet bilmeyi öğrenirseniz her gününüz bayram olur.
Meraklanmayın, öyledir diye size deli demezler.
Deseler de böyle delilik, bayram artığı günlerdeki nankör akıllılıktan evladır.
Her gününüz bayram olsun.

 

Can Yücel’in ‘’Bayram’’ isimli şiirinde belirttiği gibi sevdiklerinize ve sizi sevenlere duyduğunuz özlemin bittiği gün, sağlıklı ve mutlu yaşayıp kıymetini bildiğiniz her gün bayramdır. Kardeşlik duyguları ve dayanışmanın pekişmesine, hasret gidermeye vesile olan Kurban Bayramı’nın amacı bu olmakla birlikte ne hazin ki, çoğu insan bayramı artık bir kaçış olarak görüyor. Bu kaçışın çok önemli bir mağduru var: Yaşlılar…

Yaşlıların, “nerede o eski bayramlar” diyerek serzenişte bulunması, tanık oldukları kaçıştan duydukları rahatsızlığın dışavurumudur. Yaşlı kategorisindeki insanlar için hatırlanmamak, ilgiye değer bulunmamak kabulü zor bir durumdur. İşte bu nedenle, yaşlı insanlar hep yol gözlerler.

Herkes İçin Sağlık Derneği Başkanı Ülkümen Rodoplu, evlerinde yalnız bir hayat süren yaşlılar için en az bilinen ancak en sık karşılaşılan sağlık sorunlarından birinin de depresyon olduğunu belirtiyor.

Rodoplu, bayramlarda başta anne baba olmak üzere aile büyüklerini ziyaret etmenin temel kural olduğunu ancak bu dönemde birilerinin genellikle hep gözden kaçtığını dile getirerek, şunları söylüyor: “Bu insanlar özellikle büyükşehirlerde çok kolay unutulur, gözden kaçar. Onlar, evlerinde yalnız yaşayan yaşlılardır. Evlerinde yalnız yaşayan yaşlılar, bayramlarda, bu tür çok coşkulu zamanlarda depresyona girer. Çünkü televizyonda herkes eğleniyor, dışarıdan sesler geliyor, üst katta misafir var, sokakta çocuklar koşturuyor ama kendi yalnız, bu korkunç bir şeydir.”

Kıymet bilme anlamında, bayramlarda, bir insanı intihara kadar sürükleyebilecek depresyona sokabilecek bu yalnızlığa kimsenin düşmemesini dileyen Rodoplu, yaşlıların yalnızlık durumunda bir davranışına dikkat çekiyor: “… Bir kısmı, ‘çocuklar gelecek ya da çocuklara gidiyorum’ diye, sırf yalnızlıklarını bastırmak için yalan söylerler ve onlar aslında hepimizin gözü önündedir, herkes mahallesinde bu kişinin kim olduğunu bilir ama onlar unutulur, çok kolay gözden kaçar. Onun için böyle mahallemizde, sokağımızda tanıdığımız yalnız yaşayan biri varsa ihmal etmeyip mutlaka ziyaret etmek çok önemlidir.”

Fotoğrafa baktığım zaman kapının önünde diz çökmüş, gücünü baston değneğinden ve özlem duyduklarından alan, yol gözleyen, geçmişe dalan yaşlı bir insanı görüyorum. Bu yaşlarda insanlar yalnızlığının bastırılmasını isteyerek hatırlanmaya, ilgiye, konuşmaya, paylaşmaya ihtiyaç duyuyorlar.

Unutmayalım ki medeni toplumlar, yaşlılarına değer veren toplumlardır…