DOĞAYA İHANET

DOĞAYA İHANET

Bir güney kentinde, bir kıyı kahvesinde

Başakların sonsuz salınışı

Burada, kendimle baş başa

Ömrümü böylece tamamlayabilirim

 

Ataol Behramoğlu’nun ‘’İlkbahar’’ isimli şirinde belirttiği gibi sevdiğiniz bir yerde doğa ile baş başa kalmanın keyfi ömrünüzü böyle tamamlamak isteyecek kadar insana güzel şeyler hissettiriyor.

Bir zamanlar, dinlerken çok düşündüren meşhur bir şarkı vardı. “Ben Topraktan Bir Canım” adlı şarkı;  “Ben toprağın sinesinde insan denilen bir canım, hem düşünür hem severim budur taştan farklı yanım” sözleriyle dinleyeni adeta çarpıyordu.

Hızlı kentleşme ve çarpık modernleşme, insanı toprağın sinesinden kopardı. Betonlaşan kentlerde, doğaya ve toprağa hasret kalmış durumdayız. Geçmişte, “Toprak Ana” diyerek kutsadığımız toprakların üzerinde apartmanlar ve fabrikalar bir yığını andırıyor.

Söz konusu doğa olduğunda çoğu insan ne düşündü ne de sevdi. Büyük bir ihanetin ardından “doğa elden gidiyor” feryadı yükseldi. Küresel ısınma, hava kirliliği, iklim değişiklikleri giderek artan bir endişe kaynağı haline geliyor.  Uzmanlar, geçtiğimiz yüzyıldaki ısınmanın çok büyük ölçüde insan etkinliğinden kaynaklandığını söylüyor. Buzulların erimesi, nehirlerin kuruması, kıyıların erozyona uğraması karşısında insanın “etkinliğimiz batsın” diyesi geliyor…

Fotoğrafa baktığım zaman suyu, kuşu ve yeşili yani doğayı güzelleştiren ne varsa hepsini bir arada görüyorum. Kuşun suyu içişini izlemek ayrı bir keyif veriyor. Suyun sesini dinlerken huzur buluyorum. Yeşile, çiçeklere bakarken gözüm ve ruhum dinleniyor. Günlük koşuşturmaların içinde bunu göremeyip hissedemeyenlere, bahçeli evde oturduğu halde bahçe keyfini yaşayamayanlara üzülüyorum. Çünkü onlar sadece bahçeli evde oturmanın sevincini yaşıyorlar, içinde yaşamanın ve keyfini çıkarmanın ne demek olduğunu anlayamıyorlar.

Sineklerle mücadele etmek için Hollanda’da suların kenarında ve evlerin önünde örümceklerden yararlanılıyor ve ilaçlama yapmıyorlar. Biliyorlar ki yapılan ilaçlama doğaya ihanet. Doğanın kendine has dengesini bozmuyorlar. Bunu Artvin’de Karagöl’de de gördüğümde ülkem ve insanlık adına sevinmiştim.

Çevre ve doğa için çok anlamlı bir Afrika atasözü var: “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan ödünç aldık.” Bu söz, yaptığımız ihanetten utanç duymamıza ve hemen harekete geçmemize yeter. Bunun içinde ilk önce çocuklarımıza doğayı sevdirmeli ve doğayla dost olmayı öğretmeliyiz.