GENÇLİK GÜVEN VERİYOR MU?

GENÇLİK GÜVEN VERİYOR MU?

…Gençlerin her şeyden önce millete güven vermeleri gereklidir…

Mustafa Kemal Atatürk

 

Her yıl olduğu gibi bu yılda 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı törenlerle kutladık. Atatürk’ü Anma Bayramı’nda kendime gençlik gerçekten Atatürk’ü anlayabilmiş mi sorusunu sormaktan alıkoyamadım. Gençliğin yaptıkları eylem ve söylemleri değerlendirdiğimizde millete gerçekten güven veriyor mu? Bana göre gençliğin çoğunluğu güven vermiyor ve Atatürk’ü, Atatürk’ün söylemlerini çoğunlukla anlamaya çalışmaktan ziyade körü körüne ezberlemiş.

Dünyanın en genç nüfuslarından birisine sahip Türkiye’de, gençlerin bayramı üzerine düşünürken ben, gençlerin aşırı maddiyat düşkünlüğünü, ruhsuzlaşmalarını, kültüre karşı ilgisizliklerini ve hoyratlıklarını Türkiye’ye özgü bir olumsuzluk olarak görürken, Zülfü Livaneli, “Artık bu dünyaya aklım ermiyor benim” başlıklı yazısında bu olumsuzluğun küresel boyutuna dikkat çekiyordu. İşte böyle bir dünyada yaşıyoruz. Kimsenin kültür mültür taktığı yok. Gençler, bir an önce köşeyi dönüp, plajlarda göbek atmaktan başka bir şey düşünmüyor. İçinde bulunduğu topluma yabancılaşmış, asosyal bireyler haline geliyorlar. Yalnız bize özgü değil bu durum, bütün dünya bu hâle geldi…

Bütün dünyanın bu hale gelmesi ne kadar hazin bir durum! Yarınlarımızın güvencesi gençler, yüzeyselliğin kurbanı, ruhsuz insanlar topluluğu haline gelmiş. Fotoğrafta, geleceğimiz olan gençlik ve vitrin mankenleri var. Yukarıdaki tespitler ve gözlemler ışığında fotoğrafa baktığımızda, ruhun değerini anlıyoruz. Aşırı maddiyatçı, kültürü önemsemeyen, toplumsal değerleri olmayan bir gençliğin ruhsuz vitrin mankenlerini çağrıştırdığını düşünüyorum.

Gençliğin inandığı ideolojiyi ve sevdiğine ait bir yazıyı ve simgeyi bedenine dövme yaptırmasından veya arabasının camına, arkasına yazdırmasından ziyade o ideolojiye veya sevgiye uygun düşünce içerisinde uygun eylem ve söylemini beklerim. Aksi takdirde sadece her şey şekilsel kalır ve buda güven vermez. “Gençlerin Rol Modelleri” konulu bir araştırmanın sonucunda öne çıkan isimler dikkat çekici:  Acun Ilıcalı, Kenan İmirzalıoğlu, Kıvanç Tatlıtuğ, Murat Boz ve Necati Şaşmaz en yüksek popülariteye genç yaş grubu nezdinde ulaşmış. Bu isimler gibi edebiyatçı, bilim insanı vb. isimlerinde gençler arasında rol model olmasını beklerdim. Ama yoklar.

Anne ve babalar, eğitimciler, medya büyük bir sorumlulukla karşı karşıya. Gençlerin doğru bir şekilde eğitilmesi konusunda hiç kimse sorumluluktan kaçma veya sorumluluğunu başkasına transfer etme hakkına sahip değil. Bu sorumluluktan kaçanlar, yarınlarımızı tehlikeye atmaktan başka bir şey yapmamış olur. Gençlerin çoğunluğu güven vermiyorsa kabahati önce kendimizde aramamız gerekmez mi?