MUTLAK MUTLULUK

MUTLAK MUTLULUK

Mutluluk,

Diyordu adam,

Her konuda

Tekrara düşecek kadar

Rahat olmak

 

Cemal Süreya’nın ‘’Perdeli’’ isimli şiirinde belirttiği gibi mutluluk tıpkı rahat olmak gibi bir yaşam biçimidir. Tanımlanması zor, üzerinde anlaşılması mümkün olmayan bir kavramdır mutluluk. En tuhaf olanı, bunun bir zorunlulukmuş gibi düşünülmesidir.

Maalesef herkese uyacak hazır bir mutluluk reçetesi yok. Ama insanın mutlak mutluluk arayışının hiç eksilmediği de bir gerçek. Günümüzün modern insanını geçmişin insanından ayıran temel özellik mutlak mutluluğa kavuşmanın adeta bir takıntı haline getirilmesidir. Bir başka acı gerçek ise bu mutluluğun, sahip olunan maddi varlıklarla, statü ve makamla sağlanacağına inanmaktır.

Fotoğrafa baktığım zaman elindeki oyuncakla merdivende oturan çocuk mutsuz görünüyor. Hâlbuki ağlayan veya somurtan çocuğu sevindirmek için hepimizin yapacağı ilk iş ona oyuncak vermek oluyor. Oyuncak verdiğimiz zaman her şeyi unutacak ve mutlu olacak zannediyoruz. Ama yanılıyoruz ve yanıldığımızın da farkına varmıyoruz. Mutluluğu koşullara bağlayarak yanılıyoruz. Bugünün çocuğu, yarının erişkini kazandığı ilk para ile aldığı evin bir süre sonra küçük geldiğini söyleyerek daha büyük bir ev almak istiyor ve bununla da mutlu olacağına inanıyor. Ama unuttuğu bir gerçek var: Büyük ev için daha çok çalışacak, sevdiklerini ihmal edecek ve telafisi olmayan birliktelikleri, sevinçleri kaçıracak ve çok borçlanarak strese girecek. Bütün bunlara baktığımızda büyük ev alarak mutlu olmak bunun neresinde…

Lundbeck’in bir sözü çok önemli: ‘’Mutluluk, varılması gereken bir hedef istasyon değil, bir yaşam biçimidir.” Bu yaşam biçiminde; Sabretmek, itiraf etmek, ilgi göstermek, dinlemek, takdir etmek, önem vermek, yüreklendirmek, anlayış göstermek, affetmek, hoş görmek, dalga geçmek, şans vermek, dokunmak, konuşmak, güvenmek mutlu anlara kapı aralıyor.

Mutlak mutluluk yok, kişiden kişiye değişen mutlu anlar var… Her insan aynı şeylerle aynı şekilde mutlu olamaz.