ÖNCE ÇABALAMAK

Sezai Karakoç’un ‘’Yağmur Duası’’ isimli şiirinde belirttiği gibi bazı insanlar hayattan bir şey beklerken elde edemediklerinde karşılıklı olarak birbirlerini anlayamamaktan veya anlatamamaktan yakınırlar. Beklenti elde edilemediğinde tıpkı şiirdeki gibi ‘’Yağmur Duası’’ na çıkar gibi dua edilir. Peki, tek başına dua arzu edilenin elde edilebilmesi için yeterli mi?

Bazı insanlar hiç çaba sarf etmeden, kısa sürede ve mümkün olmadığı halde çok şey istiyorlar. Ders çalışmadan sınıf geçmek, emek ve ilgi olmaksızın çocuk büyütmek, bilgi için çabalamadan fikir sahibi olmak, yeteri kadar antrenman yapmadan müsabakayı kazanmak isterler.

Bazı başarı hikâyelerine baktığımız zaman bunları sadece istemenin, bazı insanların yaptığı gibi bunlara kavuşmak için sadece dua etmenin yeterli olmadığını görürüz.

“20 Yaşında Patron Olmak” kitabının yazarı Erdem Genç, “Leonardo Da Vinci, Wolfgang Amadeus Mozart veya Mustafa Kemal Atatürk’ün kısacık ömürlerine sığdırdıkları düşünülürse … İyi bir zaman planlaması ve sıkı çalışarak birçok kişinin çok daha fazlasını başarabileceğine inanıyorum…” diyor.

Erdem Genç’e göre, “…Son zamanlarda Kuantum Teorisi, Evrenin Enerjisi gibi konular gündemde. Bu konular evrensel gerçekten içten bir şeyler istediğinizde, birçok koşulun buna yardımcı olarak harekete geçeceğini anlatıyor. Bu dua etmeye de benziyor… Elbette yalnızca dua etmek, istemek yetmez; bunun için çaba da göstermek gerekir. Ve hep pozitif düşünmek. Olumsuz durumlarda bile her şeyin daha iyi olacağına inanmak. Hayat akıp giderken size fırsatlar sunar. Onlara uzanıp almak kendi ellerinizdedir. Defalarca başarısız oldum. Defalarca dibe vurdum. Bunların hiçbirinden yılmadım ve tekrar tekrar denedim; sonunda başarılı oldum. Şans, fark yarattıkça karşınıza çıkar… Sürekli çabalamak, kurcalamak lazım. Sürekli bir çaba sonucunda mutlaka bir şeyler oluyor, bir sonuç alıyorsunuz…”

Fotoğrafa baktığım zaman ellerini havaya kaldırmış, başını yukarı kaldırıp gözlerini en yükseğe dikmiş sporcuyu görüyorum. Yüzündeki ifade de inancını görüyorum. Fakat dua eden futbolcu örneğine Kuantum Teorisi ve Evrenin Enerjisi örneğinden baktığımda başarıya giden yolda sadece dua etmenin gerçekten yeterli olmadığını düşünüyorum. “Çalışmadan dua eden, silahsız harbe giden gibidir” sözü aslında çok şeyi anlatıyor.

Çocuklarımıza istediklerini elde etme konusunda duanın ve içten istemenin sadece yeterli olmayacağını mutlaka beraberinde çalışmaları, dikkatli olmaları ve çaba göstermeleri gerektiğini söylemeliyiz. Yeteri kadar çalışmayan, emek vermeyenler sadece dua veya çok içten istemeyle yetinirlerse inançlarını sorgulamaya başlayabilirler.

Başarıya giden yolda öncelikli olan çalışmaktır. Ancak böyle bir başarı anlamlı ve değerlidir…