Tüm Türkiye’ nin kalbinde yaşarken bir halk adamı olarak taht kurmuş olan Sakıp Sabancı’ nın vefatının üzerinden 12 yıl geçti. Bu toplumun Sakıp Sabancı’ya gösterdiği sevgi, vefatından sonra da hiç eksilmedi. Samimiyeti, açık yürekliliği, pozitif yaklaşımı ve tükenmek bilmeyen enerjisiyle Sakıp Sabancı her zaman takdir edildi.
Türkiye’nin sanayileşmesine büyük katkılar yaparken aynı zamanda toplumsal sorumluluk projelerinde de elinden geleni fazlasıyla yapan Sakıp Sabancı hiç kibirli olmadı. Şu sözleri yaşam felsefesini çok güzel ortaya koyuyor: “İnsanın belli bir hayat çizgisi vardır. Bu çizgide ve sınırda insanlar bir yaşam kavgası veriyor. Yaşam kavgası başlı başına ciddi bir iş. Yaşam kavgası içinde insanların hayatın tatlı yanlarından yararlanmaya pek az vakti olabiliyor. Fakat hayatta hep somurtarak yaşamanın da imkânı yok. Gülmeden yaşam bir anlam ifade etmiyor. Bu nedenle olsa gerek Anadolu’da ‘bir kahkaha bir pirzola gibi insana hayat verir’ derler.” Aş ve iş üreten, eğitime çok önem veren bir insan olarak neşeli bir şekilde hayatı içinde yaşadığı toplumla paylaşmasını en iyi bilen ve uygulayanlardandı.
Sakıp Sabancı, gerçeklere göre hareket etmeye önem veren bir insandı. Olduğundan farklı görünmek, ona göre tasvip edilecek bir şey değildi. En önemli şeyin açık ve dürüst olmak olduğunu her zaman belirten Sakıp Sabancı: “Ben olduğum gibi görünmeye ve göründüğüm gibi olmaya itina gösteririm. Mesela, bir tek şeyi saklamak ihtiyacını duymadım. ‘Tahsilliyim, kültürlüyüm, filan mektebi, filan üniversiteyi bitirdim’ demedim. Lise ikiden ayrıldım, iyi talebe değildim. Pamuk işçisi Hacı Ömer’in oğluyum. Gerçek bu… Bunun saklanacak, aşağılanacak yeri var hesabında olmadığım gibi, aksine bunu iftihar edilecek bir gerçek kabul ettim. ‘Asilzade aileyim, gelmişim geçmişim şudur’ gibi hesapları bir yana bırakmak lazım.” cümlesiyle gençlere kendi yaptıklarının asıl önemli olduğunu ve aileden alınan bayrağın başarıyla taşınıp taşınmadığının önemini vurgulamaktadır. Kişinin kendi başarısı yoksa geçmişin başarısı kişiyi bir yere kadar taşıyabilir.
Bütün insanları sevmek, Sakıp Sabancı için çok önemliydi. Herkesin mutluluğunu isteyen bir sevdaya sahipti. Bu konuda söyledikleri önemli: “Tesadüflerin, fırsatların, şansın, ancak onları kullanmaya, yakalamaya hazırlıklı olanlara gülmesi, çağımızın bir dramıdır. Bütün insanlar başarılı, verimli, mutlu olmaya layıktır. Görevimiz sadece kendimiz için değil, bütün insanlar için daha güzel bir dünya yaratmaktır.”
Fotoğrafa baktığım zaman Sakıp Sabancı’nın şu sözlerine odaklanıyorum: “Hangi işi yapacaksanız, o işi en iyi bilenle işbirliği yapın. Hangi işi yapıyorsanız yapın, o işte en iyisi olmaya çalışın.” Bu sözler, gençler için bir ders niteliğindedir. İşi iyi bilenlerle yapmadığınız zaman veya sizinle benzer iş ahlakına sahip olmayan, insana ve kendisine saygı duymayan insanlarla olan işbirliği her zaman sizi bedenen, ruhen ve madden yok eder.
Güzel öğütlerini yaşam felsefesi edindiğim Sakıp Sabancı’yı rahmetle anıyorum…