ÜRETİM TOPLUMU VE TÜRKİYE

ÜRETİM TOPLUMU VE TÜRKİYE

İnsanın insanı ezdiği bu yerde

Bak bir ömür harcadık

Ve harcandık be

Ahmet Abi Harcandık be! ..

Ah Ahmet Abi ahh..

Ahmet Selçuk İlkan’ın ‘’Ahmet Abi’’ isimli şiirindeki gibi bir ömür harcamaya rağmen harcanıp yok olan birer Ahmet Abi olmak istemiyorsak üretime dayalı, kendi ayaklarının üzerinde durabilen bireyler olmasını öğrenmeliyiz. İnsanın bazen farkında olduğu bazen de farkında olmadığı birbirini ezip yok ettiği bu dünyada önce kendi üretimimize güvenmeliyiz ve ona uygun yaşamalıyız.

İnsanlık sekiz bin yıl süren tarım döneminden sonra günümüzden yaklaşık iki yüzyıl önce sanayi toplumu dönemine geçerek özellikle gelişmiş ülkelerde sanayi sonrası toplum aşamasında hızla yol alıyor.

Son otuz yıla kadar Türkiye sanayileşme konusunda önemli başarı ve çabalar sergilerken dünya genelinde olduğu gibi üretimin yerini uzun bir süredir maalesef tüketimin almış olması gerçeği de unutulmamalı.

Kışkırtılmış bir tüketim her geçen gün daha fazla toplumları kendine esir hale getirmekte ve insanlar gerçek ihtiyaçlarından çok kendilerine dayatılmış ihtiyaçlar için mücadele etmektedir.

En gözde yerleri tüketim mekânlarının işgal ediyor olması ve bu mekânların ihtişamı dönemin ruhunu çok açık olarak ortaya koymaktadır. İnsanlar artık meslekleri ve yetenekleri yerine sahip olduklarıyla övünüyorlar.

Tüketimden kaynaklanan rehavet önümüzdeki yıllarda toplumlara ciddi sıkıntılar yaşatacak ve bunun da en güzel örneği bugün Yunanistan’ın yaşadığı sorunlardır.

Gençler, tüketim çılgınlığı konusunda en savunmasız durumdalar ve geçmiş kuşakların yaşadığı sıkıntı ile krizleri yaşamadıkları için bu konuda yapılan uyarılara aldırış etmeyerek gelecekte harcanıp gidebiliyorlar tıpkı şiirdeki Ahmet Abi gibi.

Dünya piyasalarındaki bol para döneminin artık bittiği bir süreçteyiz ve bol keseden para harcama dönemi gerilerde kalacak. Üretim ekonomisi yeniden önem kazanırken Türkiye’nin milyonlarca gence iş üretmesi, gelişmiş ülkeler arasında yer alabilmesi için üretime önem vermesi gerekiyor.

Gençlerin kısa vadede bol para kazanma döneminin bittiğini kavrayıp iyi bir eğitim, meslek sahibi olmak, bilgi ve beceriyi sürekli geliştirmek öncelikli hedefleri olmalı.

Fotoğrafa baktığım zaman torna makinasının başında, metal kokusunun arasında çocuklarının rızkını çıkarabilmek için emek veren, üreten insanın elini görüyorum. Alın terini ve torna makinasının sesini hissedebiliyorum. Üretime dayalı toplumun güzelliğini görüyorum.

Çılgın tüketimin yerini üretim yeniden alabilirse ve gençlere ürettikleri kadar güçlü olabilecekleri düşüncesini verebilirsek yarınımız güzel olabilir. Unutmamalıyız ki üretim yapan değilsen başkaları tarafından yok edilmeye mahkûmsun demektir.